Dünya Sağlık Örgütü tarafından bulaşıcı olmayan hastalıkların önlenmesi ve fiziksel aktivitenin yararları konusunda toplumda farkındalık oluşturmak amacıyla her yıl 10 Mayıs’ta “Sağlık için Hareket Et Günü” kutlanıyor.
Covid-19 salgını sonrası yaygınlaşan evde spor, salon üyelik ücretlerindeki artış ve zaman problemi nedeniyle avantajlı bir seçenek olmaya devam ediyor. Büyükşehirlerde spor salonlarının ücretleri aylık bin 500 ile 7 bin lira arasında değişirken, spor yapmak isteyenler, temel ürünlerle ve daha düşük harcamalarla evlerinde kendi salonlarını oluşturabiliyor.
Evde sporun maliyeti, kullanılacak malzemelere göre değişiklik gösterirken en temel ürünlerden yoga matının fiyatı, 100 ile 2 bin 500 lira arasında değişiyor. Başlangıç seviyesindeki pilates toplarının fiyatı 200 lirayken, bedeli 1500 liraya kadar çıkanları da bulunuyor.
Kas güçlendirmek için kullanılan dambılların fiyatları 400 liradan başlarken, ağırlık seviyelerine göre fiyatlar değişebiliyor. Koşu-yürüyüş bandı fiyatları ise 35 bin liradan başlıyor.
Yoga matı, pilates topu, atlama ipi, dambıl ve barfiks çubuğu gibi 5 temel ürünün maliyeti yaklaşık 1500 lira. Spor yapmak isteyenler tek seferlik bu maliyetle uzun yıllar aktivite gerçekleştirebiliyor.
“Kısıtlı zamanı evde sporla değerlendiriyorlar”
Spor antrenörü Şevval Karaaslan, Covid-19 salgınıyla birlikte insanların birçok işi evden yapmaya alıştığını söyledi. Karaaslan, bu dönemde insanların daha izole bir hayata yöneldiğini, iş dışındaki vakitlerini de evde sporla değerlendirmeye başladığını ifade etti.
Karaaslan, spor salonlarıyla evde sporun kendine göre olumlu ve olumsuz yönleri olduğunu, maliyet açısından evde sporun öne çıktığını dile getirdi.
Spor salonundaki ekipmanları evde sağlamanın maliyet açısından zor olduğunu belirten Karaaslan, “Fakat bu spor yapmaya engel değil. Evde mevcut olan çok basit eşyalarla bile egzersiz yapmak mümkün ve maliyetsiz bir seçenek. Bu bir koltuk kırlenti, su şişesi, temizlik bezi bile olabilir” dedi.
Karaaslan, spor salonlarına gelemeyenler için evde spor yapmaya yönelik çevrim içi derslerin de son zamanlarda önemli bir alternatif sağladığına işaret etti. Çevrim içi dersler için yoğun talep aldıklarını dile getiren Karaaslan, bu dersler ve sosyal medya platformlarına yüklenen videolar gibi alternatifler aracılığıyla evde sporun giderek yaygınlaştığını ve olumlu geri dönüşler aldıklarını kaydetti.
Yoga eğitmeni Deniz Okumuş da son dönemde evden çevrim içi programlara katılanların sayısının “inanılmaz” arttığını söyledi. Trafik sorunu yaşamak istemeyenlerin, zamanı kısıtlı olanların evden programlara katılmayı tercih ettiğini belirten Okumuş, bu programlara katılanların yaş aralığının da çok geniş olduğunu ifade etti. Okumuş, “Benim çalıştığım; çocuk grubunda 6 yaşında öğrencim var. En ileri yaşta ise 79 yaşında katılımcım var” diye konuştu.